Bakma boşuna eski anı defterlerine
Silinmiş hatıralara, mutlu günlerine
Önünde seni bekleyen koca bir yalnızlık
Seni arkandan bıçaklayan bir acımasızlık
Göçme zamanı geldiyse konukevinden
Anlam ifade etmiyor yokluk ya da varlık
Korkutmuyor seni çokluk ya da azlık
Bir bir damlalarla aktı yaşadıkların gözlerinden
Hala umutlu musun hayatın avutan sözlerinden
Bir kez daha dese sana, bir şans daha verse
Önüne laleler, güller, papatyalar derse
Kurtulabilecek misin duygu sellerinden
Alabilecek mi seni Azrail’in ellerinden
Aldanmak çok kolay güzel sözlere, vaatlere
Ne ifade ediyor sana dünya baktıkça saatlere
Geçen zaman mı yoksa sen misin
Hayat için bir leke mi yoksa bir desen misin
Üzüleceksin kendini kaptırdıkça dertlere
Tabureye vuran mı yoksa ipi kesen misin
Dinleme onları, onlar seni kandırıyor
Sesleri bir yarin sesini andırıyor
Sevenlerin üzüldüğü günlerden bir gün
Fark eder mi yaşananlar ha yarın ha dün
Sana hala dünyayı cennet sandırıyor
Çileler kalbinin yağına ekmek bandırıyor
Gel etme tekrar düşün gitmeyi
Tanrı’nın bahşettiği bu yüreği itmeyi
Önemseme başlamayı bitmeyi
Bekleme bu son durakta ıssızlıkta
Perilerin ıslık çaldığı karanlıkta
Bırak kalbini hayata yem etmeyi
Bırak hayatı cennete benzetmeyi
Bırak yaşamın tadını gözetmeyi
Düşün bir de ölümden söz etmeyi
O sonu gelmez hakiki yalnızlıkta
Aytaç Özkütük
03.09.2007
23:29
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder