2 Aralık 2007 Pazar

20 Yıl Önce 20 Yıl Sonra

Tam yirmi yıl önce güneş doğduktan dört saat sonra
Kuşlar cıvıldamaya, yapraklar gerinmeye başladığında
Trafik yoğunlaşıp arabalar kornalaşırken yollarda
Tam da bürolarda mesai saati gelip çattığında
Bir bebek ağlaması kırarcasına susturmuş tüm sesleri

Tam yirmi yıl önce yazın bitmesine altı gün kala
Kuşlar göçmeye, yapraklar sararmaya başladığında
Dizi dizi çocuklar okula giderken yollarda
Tam da aylık izinler bitip yeni dönem gelip çattığında
Bir bebek ağlaması yıkmış karanlığı, kesmiş nefesleri

Tam bugün, yazı kışa bağlayan o muhteşem gün
Kararsızlık, devam etmenin verdiği ince bir hüzün
İlkbahar değil, ama cesaretlendiriyor yeniden başlamak güzün
Saçmalıkları unutmanın heyecanı, iki noktası aynada gördüğün yüzün
Bir delikanlı ağlıyor karar verme aşamasında, birbirine karışmış tizleri pesleri

Tam bugün, soru işaretlerinin boynunu kırdığım gün
Güçsüzlüğü belki, ama bir de verdiği güven kendine sözün
Düşünmek ve sağlam bir karar vermek “Hangisi senin özün?”
Cayır cayır yanan ateş mi acıtır daha çok, külleri mi sönmüş bir közün
Bir delikanlı ağlıyor gülmek isterken, tükenmemiş hiçbir zaman hevesleri

Aytaç Özkütük
17.09.2007 // 10.48

Hiç yorum yok: