Sen bilmeyeceksin
Nasıl solduğunu
Kanatlarının kelebeklerin
Ve bilmeyeceksin
Yokluğunda sonsuzluğunu
Gecelerin
Seni götüren rüzgârın
Sokağımdan süpürdüklerinin
Bilmeyeceksin benim için
Ne kadar değerli olduğunu
Ve birkaç ay geçti diye sükut içinde
Zannederken seni unuttuğumu
Bir nefes bileceksin suskunluğumu
Oysa bir şeyi bilmeyeceksin
Nefessizliğimi, sensizliğimi
Ve yokluğunu
Dilerim bir gün sen de düşüneceksin
Bu acıyla dolduğunu yüreğinin
Ve solduğunda kanatları kelebeklerinin
Sen bu kadar sabredemeyeceksin
Eminim
Aytaç Özkütük
02.12.2016
23.04
Ankara
2 Aralık 2016 Cuma
17 Kasım 2016 Perşembe
Anlamayacaksınız
Biliyorum anlamayacaksınız
Kanım hız sınırını aştı desem damarlarımda
Gözlerim gezintiye çıktı desem yağmur ormanlarında
Yüreğim kanat çırptı desem göç yollarında…
Çünkü ne anlarsınız siz
Aşk için acı çekmekten
Kurtulamazsınız kibirden, kinden, nefretten
Küçücük kalplerinizde biriktirdikleriniz
Hiçbiri değerli değil sevmekten
Oysa ne anlarsınız siz
Anlayamazsınız elbet
İşte sırf bu yüzden
Sizde kalsın bildikleriniz
Aytaç Özkütük
16.11.2016
23.45
Ankara
Kanım hız sınırını aştı desem damarlarımda
Gözlerim gezintiye çıktı desem yağmur ormanlarında
Yüreğim kanat çırptı desem göç yollarında…
Çünkü ne anlarsınız siz
Aşk için acı çekmekten
Kurtulamazsınız kibirden, kinden, nefretten
Küçücük kalplerinizde biriktirdikleriniz
Hiçbiri değerli değil sevmekten
Oysa ne anlarsınız siz
Anlayamazsınız elbet
İşte sırf bu yüzden
Sizde kalsın bildikleriniz
Aytaç Özkütük
16.11.2016
23.45
Ankara
12 Kasım 2016 Cumartesi
Bulut
Bir buluttun
Bembeyaz
Ve bir umuttun
Yağmura hasretken yaz
Sonra bir rüzgâr olup
Yağamadan kurudun
Ve tüm umutları kuruttun
Ateşimi dindirecekken biraz
Sen yüreğimi soğuttun
Şimdi yansan bile nafile
Ve hatta Güneş olsan bile...
Yokluğunla üşüye üşüye
Sıcaklığını unuttum
Aytaç Özkütük
11.11.2016
23.36
Ankara
Bembeyaz
Ve bir umuttun
Yağmura hasretken yaz
Sonra bir rüzgâr olup
Yağamadan kurudun
Ve tüm umutları kuruttun
Ateşimi dindirecekken biraz
Sen yüreğimi soğuttun
Şimdi yansan bile nafile
Ve hatta Güneş olsan bile...
Yokluğunla üşüye üşüye
Sıcaklığını unuttum
Aytaç Özkütük
11.11.2016
23.36
Ankara
18 Ekim 2016 Salı
Özgürlüğüm
Kaç zincire esir düşmüşümdür kim bilir
Kaç sigarada duman
Kaç ateşte kül
Kaç yarada kan olmuşumdur
Kaç meltemde tayfuna dönüşmüşümdür
Kaç çölde meczup
Kaç suçta mahcup
Kaç aşkta mağlup olmuşumdur kim bilir
Ve kaç gönle beyhude üzülmüşümdür
Oysa sen başıma geldin geleli
Zincirim de yangınım da özgürlüğümdür
Meltem de tayfun da olsa esmeli
Çölde seraptan
Aşkta şaraptan kaçmalı
Yaram kanasa bile deli deli
Bir gonca gül sanıp açmalı
Çünkü sen başıma geldin geleli
Bana yalnız sevgin yetmeli
Aytaç Özkütük
18.10.2016
00.07
Ankara
Kaç sigarada duman
Kaç ateşte kül
Kaç yarada kan olmuşumdur
Kaç meltemde tayfuna dönüşmüşümdür
Kaç çölde meczup
Kaç suçta mahcup
Kaç aşkta mağlup olmuşumdur kim bilir
Ve kaç gönle beyhude üzülmüşümdür
Oysa sen başıma geldin geleli
Zincirim de yangınım da özgürlüğümdür
Meltem de tayfun da olsa esmeli
Çölde seraptan
Aşkta şaraptan kaçmalı
Yaram kanasa bile deli deli
Bir gonca gül sanıp açmalı
Çünkü sen başıma geldin geleli
Bana yalnız sevgin yetmeli
Aytaç Özkütük
18.10.2016
00.07
Ankara
17 Ekim 2016 Pazartesi
Ekim Geceleri
Soğuyor Ekim geceleri
Ama sen
Üç ay önceden
Temmuzdan
Dalındaki vişneden
Ve aklıma düştüğünden beri
Kurtuldum içimdeki buzdan
Soğuyor Ekim geceleri
Ama ben üşümüyorum
Çünkü yüreğim
Sen gittiğinden beri
Adeta bir yangın yeri
Yokluğundan
Soğuyor Ekim geceleri
Ve ben
Bir ateşböceği gibi
Ümidi kestim
Soluğumdan
Aytaç Özkütük
17.10.2016
00.51
Ankara
Ama sen
Üç ay önceden
Temmuzdan
Dalındaki vişneden
Ve aklıma düştüğünden beri
Kurtuldum içimdeki buzdan
Soğuyor Ekim geceleri
Ama ben üşümüyorum
Çünkü yüreğim
Sen gittiğinden beri
Adeta bir yangın yeri
Yokluğundan
Soğuyor Ekim geceleri
Ve ben
Bir ateşböceği gibi
Ümidi kestim
Soluğumdan
Aytaç Özkütük
17.10.2016
00.51
Ankara
12 Ekim 2016 Çarşamba
İsimler
Sevgiler biriktirmek isterdim
Ama isimler biriktirdim yalnızca
Yanağımdan süzülen isimler...
Hararetle dilimden düşmezken
Sonunda gözümden düştüler
Tebessümler biriktirmek isterdim
Biten sevdalarımın ardından
Ya da kaliteli hüzünler en azından
Oysa ben isimler biriktirdim sadece
Gözyaşlarını çağrıştıran
İsimler biriktirdim
Her birinin renkliydi gözleri
Ve hepsi yalnız iki heceli
İsimler biriktirdim
Sevimli, sevimsiz, gizli, kisvesiz
Ve hepsi yüreğimden geçti geçeli
İzleri kaldı sevgisiz
Dostluklar biriktirmek isterdim
Bittiğinde tüm ilişkilerim
Ama isimler kaldı elimde nihayet
Şimdi o isimlere hissettiklerim
Sadece hissizlikten ibaret
Aytaç Özkütük
12.10.2016
01.39
Ankara
Ama isimler biriktirdim yalnızca
Yanağımdan süzülen isimler...
Hararetle dilimden düşmezken
Sonunda gözümden düştüler
Tebessümler biriktirmek isterdim
Biten sevdalarımın ardından
Ya da kaliteli hüzünler en azından
Oysa ben isimler biriktirdim sadece
Gözyaşlarını çağrıştıran
İsimler biriktirdim
Her birinin renkliydi gözleri
Ve hepsi yalnız iki heceli
İsimler biriktirdim
Sevimli, sevimsiz, gizli, kisvesiz
Ve hepsi yüreğimden geçti geçeli
İzleri kaldı sevgisiz
Dostluklar biriktirmek isterdim
Bittiğinde tüm ilişkilerim
Ama isimler kaldı elimde nihayet
Şimdi o isimlere hissettiklerim
Sadece hissizlikten ibaret
Aytaç Özkütük
12.10.2016
01.39
Ankara
3 Ekim 2016 Pazartesi
Sana Yakın
Gözlerimi kapatıyorum diye
Uykuya dalıyorum sanma sakın
Başka aleme gidiyorum sadece
Sana yakın
Sabah sen döndüğünde
Ben de döneceğim peşinde
Gözlerimde bir damla
Haykıracağım aşkımı
Dünyaya
Sonra sen yine bir gece
Uykuya yenik düşünce
Ben de geleceğim gizlice
Ama gözlerimi kapatıyorum diye
Rüyaya dalıyorum sanma sakın
Sana koşuyorum sessizce
Akın akın
Aytaç Özkütük
03.10.2016
21.46
Ankara
Uykuya dalıyorum sanma sakın
Başka aleme gidiyorum sadece
Sana yakın
Sabah sen döndüğünde
Ben de döneceğim peşinde
Gözlerimde bir damla
Haykıracağım aşkımı
Dünyaya
Sonra sen yine bir gece
Uykuya yenik düşünce
Ben de geleceğim gizlice
Ama gözlerimi kapatıyorum diye
Rüyaya dalıyorum sanma sakın
Sana koşuyorum sessizce
Akın akın
Aytaç Özkütük
03.10.2016
21.46
Ankara
Işık
Saat günbatımını geçmiş
Gölgeler günden güne karanlık
Gözlerime bir sızı yerleşmiş
Bir sen parlak, tüm dünya bulanık
Karanlığın ansızın çöktüğü yerde
Yüzün doğmuş geceleyin yüreğime
Emin olsam bile hemen öleceğime
Girmesin evime sensiz aydınlık
Öylesine bir ışık değil bu hissettiğim
Bu, kara deliğin dahi yutamadığı
Kör zindanların korkutamadığı
Kirli ellerin tutamadığı bir ışık
Öyle bir ışık ki bu
Yüreğim ona aşık
Işığın birden belirdiği yerde
Gözlerin değmiş geceleri gözlerime
Emin olsam bile şimdi öleceğime
Bavulunu alıp def olsun yalnızlık
Saat günbatımını geçmiş
Güneş de hiç gelmeyecekmiş artık
Gözlerime bir neşe yerleşmiş
Bir sen parlak ve ruhum aydınlık
Aytaç Özkütük
03.10.2016
20.23
Ankara
Gölgeler günden güne karanlık
Gözlerime bir sızı yerleşmiş
Bir sen parlak, tüm dünya bulanık
Karanlığın ansızın çöktüğü yerde
Yüzün doğmuş geceleyin yüreğime
Emin olsam bile hemen öleceğime
Girmesin evime sensiz aydınlık
Öylesine bir ışık değil bu hissettiğim
Bu, kara deliğin dahi yutamadığı
Kör zindanların korkutamadığı
Kirli ellerin tutamadığı bir ışık
Öyle bir ışık ki bu
Yüreğim ona aşık
Işığın birden belirdiği yerde
Gözlerin değmiş geceleri gözlerime
Emin olsam bile şimdi öleceğime
Bavulunu alıp def olsun yalnızlık
Saat günbatımını geçmiş
Güneş de hiç gelmeyecekmiş artık
Gözlerime bir neşe yerleşmiş
Bir sen parlak ve ruhum aydınlık
Aytaç Özkütük
03.10.2016
20.23
Ankara
22 Eylül 2016 Perşembe
Sonbahar Yaprağı
Bir sonbahar yaprağı gibi
Çok zor tutunuyorum dalıma
Bazen geceleri zifiri karanlıkta
Sevdiklerimin sesi çalınıyor
Rüzgârla kulaklarıma
Ürperiyorum
Sonra ansızın yeni bir rüzgâr…
Ve sapsarı yapraklarla doluyor
Ümitlerime açılan geniş bulvar
Oysa ben sarı bir yaprakmışçasına
Güçsüzleşiyorum sonbaharda
Kuruyorum
Ve biliyorum
Ne o parçası olduğum dalda
Ne o ümit dolu uzun yolda
Tutunabiliyorum
Ve son bir rüzgâr çıkıyor karanlıkta
Sevdiğimin nefesi dudaklarımda
Korkmadan kendimi bırakıyorum
Alabildiğine düşüyor, düşüyorum
Ve nihayet buz kestiğinde toprak kara kışta
Bir daha yeşermeyeceğimi bilerek
Üşüyorum
Aytaç Özkütük
22.09.2016
Ankara
01.27
Çok zor tutunuyorum dalıma
Bazen geceleri zifiri karanlıkta
Sevdiklerimin sesi çalınıyor
Rüzgârla kulaklarıma
Ürperiyorum
Sonra ansızın yeni bir rüzgâr…
Ve sapsarı yapraklarla doluyor
Ümitlerime açılan geniş bulvar
Oysa ben sarı bir yaprakmışçasına
Güçsüzleşiyorum sonbaharda
Kuruyorum
Ve biliyorum
Ne o parçası olduğum dalda
Ne o ümit dolu uzun yolda
Tutunabiliyorum
Ve son bir rüzgâr çıkıyor karanlıkta
Sevdiğimin nefesi dudaklarımda
Korkmadan kendimi bırakıyorum
Alabildiğine düşüyor, düşüyorum
Ve nihayet buz kestiğinde toprak kara kışta
Bir daha yeşermeyeceğimi bilerek
Üşüyorum
Aytaç Özkütük
22.09.2016
Ankara
01.27
16 Eylül 2016 Cuma
Küçüklüğümüz
Büyüdükçe çirkinleştik
Bir cüce olsaydık hepimiz
Daha çok sevecektik
Küçücükken yüreklerimiz
Lakin büyüdük
Ve sel gibi akıttığımız yaşlarda
Dev sandığımız aşklarla
Küçüklüğümüzü öldürdük
Oysa hiç büyümeseydik
Dev adamlar basit acılarıyla böbürlenirken
Biz ezilmeyecektik
Ağırlığı altında yükümüzün
Ve kıymetini bilecektik
Küçüklüğümüzün
Aytaç Özkütük
15.09.2016
02.03
Zonguldak
Bir cüce olsaydık hepimiz
Daha çok sevecektik
Küçücükken yüreklerimiz
Lakin büyüdük
Ve sel gibi akıttığımız yaşlarda
Dev sandığımız aşklarla
Küçüklüğümüzü öldürdük
Oysa hiç büyümeseydik
Dev adamlar basit acılarıyla böbürlenirken
Biz ezilmeyecektik
Ağırlığı altında yükümüzün
Ve kıymetini bilecektik
Küçüklüğümüzün
Aytaç Özkütük
15.09.2016
02.03
Zonguldak
14 Eylül 2016 Çarşamba
Etkisiz
Bir yıldız düşleyin
Hiç parlamayan
Yahut bir bebek
Ağlamayan
Bir aşık düşünün
Sevgisiz, heyecansız
Yahut bir aşk
Yıkıp geçen amansız
Bir şiir yazın sonra
Bolca hisli, kafiyesiz
Ağlayın bağıra çağıra
Arayın, sorun, özleyin
Hepsi bir bir boşuna
Hepsi bir bir etkisiz
Aytaç Özkütük
14.09.2016
20.21
Zonguldak
Hiç parlamayan
Yahut bir bebek
Ağlamayan
Bir aşık düşünün
Sevgisiz, heyecansız
Yahut bir aşk
Yıkıp geçen amansız
Bir şiir yazın sonra
Bolca hisli, kafiyesiz
Ağlayın bağıra çağıra
Arayın, sorun, özleyin
Hepsi bir bir boşuna
Hepsi bir bir etkisiz
Aytaç Özkütük
14.09.2016
20.21
Zonguldak
Korku
Çocukluğumu uyuttuğum
Eski bir kanapenin üzerinde
Uykuya dalabilmek için
Umutlarımı sayıyorum sessizce
Eşyalar çok tanıdık bu gece
Anılarsa silinmiş ve yabancı
Yumuşak çiçekli bir battaniye
Ve omzuma yatan sensizliğimle
Üşüyorum ölesiye
Sen gözlerimdeki kederi
Artık görmüyorsun diye
Çocukluğumu unuttuğum
Eski hayallerin peşinde
Karanlıkta kalmamak için
Sevdalarımı yakıyorum sessizce
Oysa perdeler sıkıca çekilmiş bu gece
Duvarlarsa soğuk ve yabancı
Sokaktan gelen güçsüz bir huzme
Ve hayalet gibi yaklaşan sensizliğimle
Korkuyorum ölesiye
Sen yüreğimdeki ışığı
Tekrar görmeyeceksin diye
Aytaç Özkütük
14.09.2016
00.36
Zonguldak
Eski bir kanapenin üzerinde
Uykuya dalabilmek için
Umutlarımı sayıyorum sessizce
Eşyalar çok tanıdık bu gece
Anılarsa silinmiş ve yabancı
Yumuşak çiçekli bir battaniye
Ve omzuma yatan sensizliğimle
Üşüyorum ölesiye
Sen gözlerimdeki kederi
Artık görmüyorsun diye
Çocukluğumu unuttuğum
Eski hayallerin peşinde
Karanlıkta kalmamak için
Sevdalarımı yakıyorum sessizce
Oysa perdeler sıkıca çekilmiş bu gece
Duvarlarsa soğuk ve yabancı
Sokaktan gelen güçsüz bir huzme
Ve hayalet gibi yaklaşan sensizliğimle
Korkuyorum ölesiye
Sen yüreğimdeki ışığı
Tekrar görmeyeceksin diye
Aytaç Özkütük
14.09.2016
00.36
Zonguldak
10 Eylül 2016 Cumartesi
Hayat ve Aşk
Hayat tüm derdine rağmen mesela
Bir kedi görüp de sokakta
Sevmeye çalıştığında başlıyor
Ya da unutmak için gittiğin barda
Hesabı getirdi diye garson
Tebessüm ettiğinde yaşanıyor
Aşk tüm hayata rağmen mesela
Bir çift göze değip de masada
Sevilmeye çalıştığında başlıyor
Ya da kendine verdiğin zararda
Mutluluk arayıp da en son
Acı çektiğinde yaşanıyor
Aytaç Özkütük
10.09.2016
23.05
Ankara
Bir kedi görüp de sokakta
Sevmeye çalıştığında başlıyor
Ya da unutmak için gittiğin barda
Hesabı getirdi diye garson
Tebessüm ettiğinde yaşanıyor
Aşk tüm hayata rağmen mesela
Bir çift göze değip de masada
Sevilmeye çalıştığında başlıyor
Ya da kendine verdiğin zararda
Mutluluk arayıp da en son
Acı çektiğinde yaşanıyor
Aytaç Özkütük
10.09.2016
23.05
Ankara
8 Eylül 2016 Perşembe
Seveceğiz, Ağlayacağız (2014)
Dün sevdik, bugün seviyoruz, yarın seveceğiz
Başroller hiç değişmeyecek
Biraz mutluluk, biraz gözyaşı ve elbette biz
Mutluluktan kıpkırmızı kesilecek yüreğimiz
Ve üşümeyecek bundan böyle ellerimiz
Hiçbir zaman alışmayacak
Ağlamaya gözlerimiz
Dün yandık, bugün yanıyoruz, yarın yanacağız
Cehennem ateşi hiç sönmeyecek
Biraz hasret, biraz pişmanlık ve dinmeyen sancımız
Ayrılıkla taş kesilecek yine bağrımız
Belki de sonsuza dek ağlayacağız
Aytaç Özkütük
04.09.2014
12.30
Ankara
Başroller hiç değişmeyecek
Biraz mutluluk, biraz gözyaşı ve elbette biz
Mutluluktan kıpkırmızı kesilecek yüreğimiz
Ve üşümeyecek bundan böyle ellerimiz
Hiçbir zaman alışmayacak
Ağlamaya gözlerimiz
Dün yandık, bugün yanıyoruz, yarın yanacağız
Cehennem ateşi hiç sönmeyecek
Biraz hasret, biraz pişmanlık ve dinmeyen sancımız
Ayrılıkla taş kesilecek yine bağrımız
Belki de sonsuza dek ağlayacağız
Aytaç Özkütük
04.09.2014
12.30
Ankara
Eylül Akşamı (2014)
Hiç bozuşmamışız gibi girdi kapımdan içeri Eylül
Bir kez daha fısıldadı yaşlandığımı
Ve yıllar geçtiğini üzerinden hüznümün
Sen bir Eylül akşamında vurup çıktın kapımı
Hâlâ bir sır gibi saklıyorum hatıralarımı
Mızrap dayanmayan tellerinden gönlümün
Her Eylül akşamında dinliyorum yalnızlığımı
Körük olup yangınıma, harlatıyorum pişmanlığımı
Yıllar önce sevdamı söndürdüğün gün
Hiç dinmemişken ateşim hatta bugün
Belki son bir gözyaşıyla ömrümün
Karşılıyorum bu karanlık Eylül akşamını
Aytaç Özkütük
04.09.2014
19.44
Ankara
Bir kez daha fısıldadı yaşlandığımı
Ve yıllar geçtiğini üzerinden hüznümün
Sen bir Eylül akşamında vurup çıktın kapımı
Hâlâ bir sır gibi saklıyorum hatıralarımı
Mızrap dayanmayan tellerinden gönlümün
Her Eylül akşamında dinliyorum yalnızlığımı
Körük olup yangınıma, harlatıyorum pişmanlığımı
Yıllar önce sevdamı söndürdüğün gün
Hiç dinmemişken ateşim hatta bugün
Belki son bir gözyaşıyla ömrümün
Karşılıyorum bu karanlık Eylül akşamını
Aytaç Özkütük
04.09.2014
19.44
Ankara
Serin bir Ankara Akşamında (2 yıl önceden kalma)
Serin bir Ankara akşamında
Bir elimde küçük bir şemsiye
Yürüdüm Tunalı civarında
Yağmur yağsın istedim
Hayallerim akıp gitsin diye
Her adımda eski bir sevda
Her solukta yeni bir sevgiliye
Rastladım sakin sokaklarda
Kafamı her kaldırışımda gökyüzüne
Yeniden sevmek istedim ölesiye
Serin bir Ankara akşamında
Yıldızlar görünmesin istedim
Duygularım coşmasın diye
Boş suratlar vardı her kaldırımda
Ne bir tebessüm ne bir gaye
Boş boş yürüdüm ben de
Serin bir Ankara akşamında
Bir elimde küçük bir şemsiye
Bir sürü duyguyla yürüdüm kolumda
Yağmur yağsın istedim
Yağan aşkla ıslanayım diye
Serin bir Ankara akşamında
Yeniden sevmek istedim ölesiye
Aytaç Özkütük
08.09.2014
21.12
Ankara
Bir elimde küçük bir şemsiye
Yürüdüm Tunalı civarında
Yağmur yağsın istedim
Hayallerim akıp gitsin diye
Her adımda eski bir sevda
Her solukta yeni bir sevgiliye
Rastladım sakin sokaklarda
Kafamı her kaldırışımda gökyüzüne
Yeniden sevmek istedim ölesiye
Serin bir Ankara akşamında
Yıldızlar görünmesin istedim
Duygularım coşmasın diye
Boş suratlar vardı her kaldırımda
Ne bir tebessüm ne bir gaye
Boş boş yürüdüm ben de
Serin bir Ankara akşamında
Bir elimde küçük bir şemsiye
Bir sürü duyguyla yürüdüm kolumda
Yağmur yağsın istedim
Yağan aşkla ıslanayım diye
Serin bir Ankara akşamında
Yeniden sevmek istedim ölesiye
Aytaç Özkütük
08.09.2014
21.12
Ankara
Bir Gün
Bir tıraş bıçağı
Biraz su, biraz yemek
Ütü tahtasında bir gömlek
Uzunca bir yol vardı alacağı
Evden çıkınca yürüyerek
Cevapsız sorularla, hayallerle
Zihninde bir yığın iş
Üzerinde gösteriş
Yüreğinin götürmediği yere
Çok çabuk oluyordu gidiş
Sonra upuzun bir boşluk
Kaybediyordu adeta hayatını
Biraz iş, biraz yemek
Birkaç sahte dostluk
Dönüş yaklaşıyordu giderek
Bir bekleyeni yoktu evinde
Yürürken hızlı adımlarla
Elinden düşmeyen telefon
Bekliyordu beyhude umutlarla
Gelmeyecekti mutlu son
Aytaç Özkütük
08.09.2016
00.07
Ankara
Biraz su, biraz yemek
Ütü tahtasında bir gömlek
Uzunca bir yol vardı alacağı
Evden çıkınca yürüyerek
Cevapsız sorularla, hayallerle
Zihninde bir yığın iş
Üzerinde gösteriş
Yüreğinin götürmediği yere
Çok çabuk oluyordu gidiş
Sonra upuzun bir boşluk
Kaybediyordu adeta hayatını
Biraz iş, biraz yemek
Birkaç sahte dostluk
Dönüş yaklaşıyordu giderek
Bir bekleyeni yoktu evinde
Yürürken hızlı adımlarla
Elinden düşmeyen telefon
Bekliyordu beyhude umutlarla
Gelmeyecekti mutlu son
Aytaç Özkütük
08.09.2016
00.07
Ankara
20 Ağustos 2016 Cumartesi
Umutlarım
Siz çocuklarınızı düşünüyorsunuz
Ben umutlarımı
Sizin çocuklarınız büyüyor
Benim umutlarım hiç
Siz gerçeklere gülüyor
Gerçeklere ağlıyorsunuz
Ben, bir çocuk gibi umutlarıma...
Çocuk kalmak büyük sevinç
Aytaç Özkütük
20.08.2016
13.32
Ankara
Ben umutlarımı
Sizin çocuklarınız büyüyor
Benim umutlarım hiç
Siz gerçeklere gülüyor
Gerçeklere ağlıyorsunuz
Ben, bir çocuk gibi umutlarıma...
Çocuk kalmak büyük sevinç
Aytaç Özkütük
20.08.2016
13.32
Ankara
8 Ağustos 2016 Pazartesi
Işıklı Gemiler
Işıklı gemiler geçiyordu
Falezlerin ardından
Işıklar söndü
Dalgalar kaldı kıyıda
Ufkumu onlar aydınlattılar
Kendi sesim kadar yakından
Göz kapaklarıma vurdular
Bir sevda kadar sonsuz
Bir ömür kadar sonluydular
Işıklar yandı tekrardan
Ve o bembeyaz dalgalar
Bir yoklukta kayboldular
Sanki hiç yanmamıştı ışıklar
Karanlık ve çalkantılı
Uçsuz bucaksız ve korkusuz
Denizde boğuldu aşıklar
Işıklar söndü
Dalgalar kaldı kıyıda
Bir gemi daha yaklaştığında
Aydınlığa gömüldü umutlar
Aşıklar öldü
Işıklar söndü
Çünkü balıklar gibi onlar
Karanlıkta mutluydular
Aytaç Özkütük
08.08.2016
22.11
Ankara
Falezlerin ardından
Işıklar söndü
Dalgalar kaldı kıyıda
Ufkumu onlar aydınlattılar
Kendi sesim kadar yakından
Göz kapaklarıma vurdular
Bir sevda kadar sonsuz
Bir ömür kadar sonluydular
Işıklar yandı tekrardan
Ve o bembeyaz dalgalar
Bir yoklukta kayboldular
Sanki hiç yanmamıştı ışıklar
Karanlık ve çalkantılı
Uçsuz bucaksız ve korkusuz
Denizde boğuldu aşıklar
Işıklar söndü
Dalgalar kaldı kıyıda
Bir gemi daha yaklaştığında
Aydınlığa gömüldü umutlar
Aşıklar öldü
Işıklar söndü
Çünkü balıklar gibi onlar
Karanlıkta mutluydular
Aytaç Özkütük
08.08.2016
22.11
Ankara
5 Ağustos 2016 Cuma
Boşuna Sensiz Her Şey
Boşuna yağmış yağmurlar senden önce
Ve sen gelip silmişsin gözüme düşen damlaları
Senle geçirdiğim o sıcak yaz akşamları
Güneş soğukluğundan utanmış
Rüzgâr nefesini kıskanmış
Ve toprağa kök salar gibi derince
Yüreğim usul usul yüreğine bağlanmış
Boşuna yazılmış tüm şarkılar senden önce
Ve sen gelip silmişsin acılı mısraları
Senle uyandığım o sessiz sevda sabahları
Nakaratlar tekrar etmekten utanmış
Redifler güzelliğini kıskanmış
Ve meyana çıkar gibi sesim yükseldiğince
Sonsuz sevdan an an dilime dolanmış
Boşuna kurulmuş hayaller senden önce
Ve sen gelip gerçek kılmışsın rüyaları
Uzun bir ölüm uykusundayken senden önce
Gözlerim ansızın açılmış sen gelince
Sen uyandırıp beni ümitsizliğimden
Ve hatta vazgeçmeden benliğimden
Bana hediye edip sahici dünyaları
Kurtarmışsın beni sensizliğimden
Mecaza sığınmadan söylemek gerek bazen
Yaşamamışım sen gelmeden önce
Unutup birdenbire sensiz geçen uzun yılları
Senle hayata döndüm ben tamamen
Aytaç Özkütük
05.08.2016
22.09
Ankara
Ve sen gelip silmişsin gözüme düşen damlaları
Senle geçirdiğim o sıcak yaz akşamları
Güneş soğukluğundan utanmış
Rüzgâr nefesini kıskanmış
Ve toprağa kök salar gibi derince
Yüreğim usul usul yüreğine bağlanmış
Boşuna yazılmış tüm şarkılar senden önce
Ve sen gelip silmişsin acılı mısraları
Senle uyandığım o sessiz sevda sabahları
Nakaratlar tekrar etmekten utanmış
Redifler güzelliğini kıskanmış
Ve meyana çıkar gibi sesim yükseldiğince
Sonsuz sevdan an an dilime dolanmış
Boşuna kurulmuş hayaller senden önce
Ve sen gelip gerçek kılmışsın rüyaları
Uzun bir ölüm uykusundayken senden önce
Gözlerim ansızın açılmış sen gelince
Sen uyandırıp beni ümitsizliğimden
Ve hatta vazgeçmeden benliğimden
Bana hediye edip sahici dünyaları
Kurtarmışsın beni sensizliğimden
Mecaza sığınmadan söylemek gerek bazen
Yaşamamışım sen gelmeden önce
Unutup birdenbire sensiz geçen uzun yılları
Senle hayata döndüm ben tamamen
Aytaç Özkütük
05.08.2016
22.09
Ankara
4 Mart 2016 Cuma
Rakıyla Üzüm
Yalnızlığım olmasaydı kavuşur muydu rakıyla üzüm?
Belki aynı toprakta yetişen aşıklardı onlar
Sonra biri giderken gözyaşı dökmüştü diğeri
Ya da artlarına bakmadan terk edip gitmişlerdi birbirlerini
Şimdi ikisi de pişmanmış gibi burada masamdalar
Ve şu an sadece yalnızlığım sayesinde bir aradalar
Bir fedakârlık yapayım o halde ben onlara şimdi
Ben yalnız olayım; her gece kavuşsun rakıyla üzüm
Aytaç Özkütük
04.03.2016
21.58
Ankara
Belki aynı toprakta yetişen aşıklardı onlar
Sonra biri giderken gözyaşı dökmüştü diğeri
Ya da artlarına bakmadan terk edip gitmişlerdi birbirlerini
Şimdi ikisi de pişmanmış gibi burada masamdalar
Ve şu an sadece yalnızlığım sayesinde bir aradalar
Bir fedakârlık yapayım o halde ben onlara şimdi
Ben yalnız olayım; her gece kavuşsun rakıyla üzüm
Aytaç Özkütük
04.03.2016
21.58
Ankara
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)