5 Aralık 2012 Çarşamba

Gidiyorum

Gidiyorum çaresiz senden
Bugün benim öldüğüm gün
Düşünmüyorum geride bıraktıklarımı
Ardıma bakmadan kaçıp gidiyorum
Sebep olduğum birkaç damla gözyaşı
Ve bir tutam acıyla gidiyorum

Korkmuyorum bu ani ölümden
Seninle yaşadıklarımı alıp da gidiyorum
Haberin olursa bu kara haberden
Bil ki sen mutlu ol diye gidiyorum

Vücudum değil başka diyarlara götürdüğüm
Kalbimi bırakıp duygularımla gidiyorum
İçinden çıkamadığım bu kördüğüm
Sebebin olmasın diye gidiyorum

Hatıralarımla gidiyorum, yaşadıklarımla
Yaşamadıklarımla gidiyorum sonsuzluğa
Bir gün seni orda bulmanın umuduyla
Ve beni ayakta tutan umutlarla gidiyorum

Gidiyorum çaresiz
Bugün benim öldüğüm gün
Umurumda değil yaşattığım sancılar
Ardıma bakmadan kaçıp gidiyorum
Sebep olduğum muazzam haykırışlar
Ve bir avuç buruk hatırayla gidiyorum
Yüreğimi yakan sevdamla gidiyorum

Aytaç Özkütük
05.12.2012
00.45
Ankara

30 Kasım 2012 Cuma

Senle Doluyum

Senle dolu aklımın en kuytu köşeleri bile
Akşamlarım senle, sabahlarım senle
Kaderi baştan örmenin zorluğunu bile bile
Umutlarım senle dolu, dudaklarım senle

Huzursuz bekleyişlere mıhlandı saatlerim
Önemsemez oldum bensiz yaşadıklarını
Araya başka aşklar alsan da beklerim
Diyen kalbim susturdu çabuk çarpışlarını

Senle dolu hayatımın en karanlıkları bile
Gündüzlerim senle, gecelerim senle
Geri dönmeyeceğini bile bile belki de
Gözyaşlarım senle dolu, güler yüzüm senle

Evimizdeki sonsuz anılara kilitlendi gözlerim
Düşünemez oldum sensiz geçen zamanı
Başka elleri tutsan da seni özlerim
Diyen ellerim yenecek bir gün kör düşmanı

Senle dolu soluduğum havanın zerresi bile
Güneşlerim senle, yağmurlarım senle
Isınamayacağımı bile bile yeniden belki de
Soğuklarım senle dolu, sıcaklarım senle

Dönmeye karar verdiğinde bir gün yeniden
Ne huzursuz bekleyiş kalacak, ne gözyaşlarım
Yeniden umut edindiğimizde de kaderden
Bitmeyecek senin için verdiğim savaşlarım

Senle doluyum baştan ayağa
Hüzünlerim senle, mutluluğum senle
Ebediyen benim olacağını bilsem bile
Kalbim senle dolu, damarlarım senle

Aytaç Özkütük
30.11.2012
00.49
Ankara

29 Kasım 2012 Perşembe

Öyle Büyükmüş ki Aşk

Öğrendim, aşktan ölmezmiş insan
Ama görmezmiş gözler
Duymazmış ten
Tatmazmış ruh
İnsan erir gidermiş

Başladığı gibi bitmezmiş aşk
Gözler aramaya
Ten özlemeye
Ruh savaşmaya
Devam edermiş

Öyle büyükmüş ki aşk
Tattığı ihanetin zehirli sularından
Yabancı aşkların kirli kollarından
Sevgilinin uzak yollarından
Ürkmezmiş

Savaşacağım
İçimde yıllardır büyütüp kendimi tutsak ettiğim aşk için
Öptüğün yanaklarımdan boş gecelerde süzülen yaş için
Sensiz uyandığım sabahlarda o yaşla verdiğim savaş için

Öyle büyükmüş ki aşk
Karanlık sularda mahkum olduğu girdaplardan
Savaşırken işlediği masum günahlardan
Sevişirken vazgeçtiği tüm sevaplardan
Korkmazmış

Yokluğunla nefesine hapsolduğum o sabaha karşı
Düşündüm, ciğerlerimin muhtaç olduğu nefesin için
Seni benden alan düşmana karşı
Savaşacağım

Öyle büyükmüş ki aşk
Uçup başka dallara konan yüreğine
Yeni filizlere can veren ellerine
Yaşla uyandığı her sabaha rağmen yine
Tüm yüreğiyle alabildiğine
Sevgi ekermiş

Öyle büyükmüş ki aşk
Umut edermiş

Aytaç Özkütük
29.11.2012
01.41
Ankara

25 Kasım 2012 Pazar

Benimsin

Çıksan karlı dağların zirvesine
Dalsan okyanusların en derinine
Girsen de sonsuz karanlık tünellere
Dipsiz kuyulara düşsen de
Yumsan da gözlerini ölümüne
Yüreğim çarpıyorsa hâlâ senin için
Benden ayrılsan bile
Hâlâ benimsin demektir

Aytaç Özkütük
25.11.2012
18.41
Ankara

Ömrümsün, sol yanım

Ömrümsün, sol yanım
Korku dolu ruhumda çıkan yangında
Sensiz dinmiyor kalbimdeki fırtına
Hayatımsın, büyük aşkım
Senin için bakıyor alev alev gözlerim
Kör olsam da bir gün
Seni arayacak öksüz kalan ellerim
Sevgilimsin, kaybettiğim benliğim
Göz kapaklarımı esir alan yağmurda
Sele kapılacak her kötü hatıra
Çocuğumsun, hâlâ büyütemediğim
Dünden beri oynadığım oyunda
Bir tek sendin dün dediğim
Bir tebessümsün yüzümde, özgüvenim
Aşkına tutsak ettiğim gururda
Onurumsun vazgeçemediğim
Sahibimsin, sevimli serserim
Tek çarem ölüm olsa uğrunda
Ebediyette bile sana aidim

Ömrümsün, sol yanım
Söndür ruhumdaki ateşi
Korkudan arındır gözlerimi
Sana çıkan upuzun yolumda
Yeniden doğdur sımsıcak güneşi

Ömrümsün, sol yanım...

Aytaç Özkütük
10.10.2012
13.15
Adana

Bitti Dediğin Gün

Minik bir sıradanlıkla başladı hikâyemiz
Bitmesini aynı sıradanlıkla bekleyemezdiniz
Uzun ve yavan bir şiirle başlasa da sevgimiz
Bitmesini aynı yavanlıkta düşleyemezdiniz

Yüzüm alev alev yanıyor, ruhum kül olmuş esaretinde
Tek seni sevmişim aşksız ruhlar sefaletinde
Yaşamak zorunda olsam bile müstakbel sensizliğimle
Eskisi gibi gülümsememi isteyemezsiniz

Minik hasretlerle başladı hikâyemiz
Çığ olup, sel olup, fırtına olup
Bitmesini sağ kalıp bekleyemezdiniz

Büyük kavgaların küçük barışmalarında
Küçük mutlulukların büyük sarılmalarında
Aşık vücutların şehvetli danslarında
Yaklaşan ayrılık kokusunu hissedemezdiniz

Minik yanlışlarla başladı hikâyemiz
Baştan başa yanlış değil miydi zaten cephemiz
Her yanlışa, her vücuda, her ruha rağmen
Böyle bitmemeliydi sözünü yıllar önce verdiğimiz sevgimiz

Aytaç Özkütük
01.10.2012
13.15
Ankara

18 Kasım 2012 Pazar

Nefesin


Serin yaz gecelerini kucaklayan nargilemizin bembeyaz dumanı
Nakış nakış işlerdi ciğerime nefesini
Tüttürdükçe gözlerimde akıp giden zamanı
Üfleyip dururdum boğucu ayrılık hevesini

Upuzun gündüzlerin sıcağıyla uyuyakaldığımız terasta
Adım adım beklerdim uzaktan gelişini
Tepemden birbiri ardına geçen her uçakta
Pes etmeden hayal ederdim seni görmeyi

Aynı gökyüzüne bakıyorduk biz her ne kadar uzak olsak da
Anlatamıyorduk kimseye boğazımızda düğüm olan kelimeleri
Hani yıldızların altında ilk ve son kez öpüşmüştük ya arabada
Belki de o gün zaten yıkmıştık sonsuzluk hayallerimizi

En çok ellerini özlüyorum
Üşümeyeyim diye gizlice cebine sokardın ellerimi
Oysa şimdi soğuk ve yalnız yürüyorum sokaklarda
En çok da yüreğimden üşüyorum

En çok gözlerini özlüyorum
Onlar öğretti bana ümitsizken bile gülümsemeyi
Oysa şimdi acı ve sahte tebessümler kaldı yüzümde
En çok da derdimden gülüyorum

Yüreğimden kanatlanıp uçtun zannetme daha
Bir fikre sahip olsaydım geleceğimiz hakkında
Düğmelerimi ilikler, fermuarımı çeker otururdum
Oysa seni kaybedişimi seyrediyorum ilk defa
Oysa beni kaybedişini seyrediyorum ilk defa
En çok da nefesini özlüyorum

Aytaç Özkütük
13.11.2012
00.15
Ankara

12 Kasım 2012 Pazartesi

Yangın

Duyuyor musun içimde yanan yangını
Kimseler söylemiyor mu yüreğine
Her gün yanarak seni andığımı
Savaştığımı kendimle ölümüne

Gözlerimden akmıyor artık yaşlar
Kış soğuğu esir alıyor gecelerimi
Bağrıma bastığım kirli, soğuk taşlar
Tutamaz yarin sıcaklığıyla ellerimi

Ben seni ölesiye severken anbean
Sen başkalarına layık gördün kendini
Başka koyunlarda kurtuluş bulduğun an
Düşünmedin mi beni kaybettiğini

Aytaç Özkütük
12.11.2012
00.26
Ankara

14 Mart 2012 Çarşamba

Karmaşık

İçim kabardı sessiz dağların puslu yamaçlarının ardında
Gözyaşlarımı gören var mıydı son karanlık güneşi sardığında
Her çıktığım yolculuğun heyecanı kursağımda kaldı
Her yaktığım ateş sönerken duygularımın buz ayazında
Taptığım tüm aşklar bir bir dağıldı
Sesimi duyan var mıydı son umut enkazı yalnız bıraktığında

Susup dinlerken gecenin sessizliğini geçmişi meze yapıp
Sarhoşluğu çağırarak uzaklardan acı bilincini kapatıp
Her baktığım yolun sonu ırak kaldı
Her taktığım çiçek solarken ruhumda suratını asıp
Yaptığım tüm resimler bir bir yağmalandı
Fırçamı tutan var mıydı son hayal kalbimi yalnız bıraktığında

Aytaç Özkütük
14.03.2012
00.39 - Ankara