17 Haziran 2013 Pazartesi

Öldüğün Gün

Sevda çınarımdan dökülen yapraklar
Senin gibi döşendi yollarıma bugün
Sırılsıklam bırakıp gittiğin yanaklar
Yeşil yapraklara büründü öldüğün gün

Yüreğimde delik açan derin yaralar
Senin gibi terk etti bedenimi bugün
Sen varsın diye koyduğum yasaklar
Kutsallarım oldu senin öldüğün gün

Sessizliğinden ürktüğüm boş yataklar
Senin gibi bıraktı kollarımı bugün
Dönmekten korktuğum küçük sapaklar
Tek güzergâhım oldu öldüğün gün

Sensizliğinden ürktüğüm loş saatler
Senin gibi terk etti zihnimi bugün
Unutup gittiğin o boş vaatler
Küllerimden arındırdı öldüğün gün

Hani sanıyordun ya gözlerim görmeyecek bir daha
Sevmeyecek yüreğim hayata tutunduklarımı
Hani ellerim, diyordun ya, dokunmayacak başka ellere
Hiç bilmeyecektin senden başka avunduklarımı

Hani çölün ortasında esir alır ya küçücük bir vaha
Hani diyordun ya geçmeyecek bir yudum su bile boğazımdan
Hani unutup gidecektim ya tüm savunduklarımı
Aşık olamayacağım sanıyordun başka gözlere

Sevda çınarımdan dökülen yapraklar
Senin gibi döşendi yollarıma bugün
Sırılsıklam bırakıp gittiğin yanaklar
Başka aşkların esiri oldu öldüğün gün

Aytaç Özkütük
17.06.2013
22.05
Ankara

Hiç yorum yok: