26 Aralık 2008 Cuma

Kutu Gibi Pembe Ev

Defneyaprakları geldi aklıma, karşımda masmavi deniz
Çocukluğumun geçtiği kutu gibi pembe evdeyiz
Güneş bizi selamlıyor, güneşliklerse sonunda kadar çekik
Biz, bu evde geleceğe yeni bir sır verdik

Gözyaşlarımıza eşlik etti fırtınada ağlayan balkon
Sessizliğimize yön verdi kumandası bozuk televizyon
Bir nemli halılarda böceklerle dans ediyoruz, bir gün sinirlerimiz gerili
Yine de biliyoruz mutluluğun tohumları ayaklarımızın altında serili

Bir kamyon yanaşıyor bir gün yıpranmış dış kapıya
Ayrılık gözyaşları tek tek dönüşüyor ölümsüz yankıya
Ne nemli halılar, ne nazik balkon ne de ne idüğü belirsiz televizyon taşınıyor geleceğe
Defneyapraklarıyla masmavi denizi bırakmak göz değdirmiyor alacak vereceğe

Geriye kalan tek hatıralar koparılan yapraklar ve fırtına korkusu
Unutulduğunda mazi yok unutmanın suçlusu
Özlemsiz yeni hayatlara başka evlerde yol açarken
Bir tek bu pembe ev oluyor yaşananların borçlusu

Aytaç Özkütük
26.12.2008
01.55

24 Aralık 2008 Çarşamba

Mühürlü Yasak

Gönlümün kapısını yasaklarla kilitlesem keşke
Mühürler vurdursam aklıma kaçan günah düşüncelere
Kapıları sıkışsa keşke hoş görülmeyen arzuların
Bir aralık bile kalmasa bakmak için izlere

Yeni bir pencere açsam ufka doğru keşke
Yukarıdan baksa hayallerim toplumun gerçeklerine
Ben, ben olsam yine atlasam bile o pencereden
Bir hava bile sızmasa nefesini solumak için geçmişin

Aytaç Özkütük
24.12.2008
21.04

23 Aralık 2008 Salı

Aldanış

Ne bir ses duyar oldu bu yürek ne de işitti meltemde dal hışırtılarını
Görmüyordu, çare yoktu açılan yaralara koynundayken yalnızlığın
Ümitlerini tazeledikçe, kandıkça sevdaya dindiremiyordu iç kıpırtılarını
Her aldanmanın sonunda öfkeli buharında yanıyordu saflığının

Ne parladı bu gözler uzun zamandır ne de gördü oynaşan kirpikleri
Görmüyordu, çare yoktu kırılan kalplere başucundayken üzgünlüğün
Aradıkça, kelimeleri düğümlendikçe, aklına geliveriyordu yitirdikleri
Her hayal kırıklığının sonunda acı tadını alıyordu küskünlüğün

Tek yürek olmuştu kalbim gözlerimle belki de son bir ümitle
Ne görmek ne işitmek istiyordu puslu yankısını ayrılığın
Aradıkça, özledikçe engel oluyordu kendine bu az vakitle
Yine aldanmıştı, kırılmıştı ama ifadesi bile yoktu dargınlığın

Aytaç Özkütük
23.12.2008
23.56